Özet:
Küreselleşme olgusu ile birlikte dünyada coğrafi sınırlar ortadan kalkmış, firmalar dünyanın çeşitli piyasalarında ticaret yapabilir, borçlanabilir hale gelmiş, yatırımcılar ise zaman ve mekan kısıtlaması olmadan istedikleri piyasalarda yatırım yapabilir konuma gelmiştir. 1990’lı yıllarda Amerika’da Enron, Worldcom gibi büyük şirketlerin iflas etmesi ve bu iflasların arkasında yatan skandallar pek çok yatırımcıyı mağdur etmiş bunun yanı sıra piyasalara olan güvenin sarsılamasına neden olmuştur. Bu kapsamda gerek OECD, Dünya Bankası gibi kuruluşlar gerekse yerel yönetimler şirketlerin adil, şeffaf, hesap verebilir ve sorumlu bir yapıda kurulması ve bu çerçevede paydaşları ile olan ilişkilerini sürdürebilmesi adına pek çok ilkeyi/düzenlemeyi hayata geçirmiştir
Kurumsal yönetim ilkeleri OECD tarafından 1999 yılında belirlenmiş ve dünya genelinde yatırımcılar, şirketler ve karar alıcılar açısından uluslararası bir referans kaynağı olarak kabul edilmiştir. OECD tarafından hazırlanan raporun önemli vurgularından biri "tek tip kıyafetin herkese uymayacağı" ve ülkelerin hukuki, ekonomik ve kültürel şartlarını dikkate alarak düzenlemeler yapmalarının gerekli olduğudur. Zira kurumsal yönetim ilkelerinin etkin bir şekilde uygulanması uygun yasal alt yapının yanında, uygun işletme sistemini ve yönetim kültürünü gerektirmektedir.
Bu çalışma, Türk yönetim kültürünün özellikleri ve bu özelliklerin kurumsal yönetim mekanizmaları ve ilkelerin uygulanabilirliği üzerindeki etkilerini incelemekte, kurumsal yönetim anlayışının benimsenmesi ve ilkelerin uygulanmasının önündeki kültürel engelleri tanımlanmaktadır. Araştırmanın odak noktası ise aile şirketlerinde kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanabilirliği ve kurumsal yönetim mekanizmalarını hayata geçiren şirketlerin finansal performanslarının geleneksel aile şirketlerine göre daha iyi olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu kapsamda hemen hemen aynı dönemde faaliyete geçmiş, birisi halka açılmış ve kurumsal yönetim ilkelerini benimsemiş diğeri ise halka kapalı ve kurumsal yönetim ilkelerini benimsememiş olan, aynı sektörde faaliyet gösteren iki şirketin finansal performansları mali analiz tekniklerinden oran analizi yöntemiyle yıllar itibariyle ve sektör ortalamaları dikkate alınarak analiz edilmiştir.