dc.description.abstract |
Gıda üretimi tarih boyunca insanlığın temel gereksinimlerinden birini karşılayan en önemli üretim işlemlerinden biri olmuştur. Bu durum da dünya çapında gıda endüstrisinin ihtiyaçlara ve arz talep dengesine göre şekillenerek hızlı bir şekilde gelişmesini sağlamıştır. Ülkemizde ve dünyada sanayi ve istihdam alanlarının önemli bir parçasını oluşturmakta olan gıda endüstrisi aynı zamanda dünya çapında gerçekleşen finansal işlemlerin önemli bir kısmını içermektedir. Dünya çapında yalnızca perakende sektöründe gerçekleşen yıllık gıda satışının hacmi 4 trilyon doların üzerindedir ve ayrıca
gıda ürünlerinin yıllık ithalat ve ihracat hacimlerinin her biri 1,5 trilyon dolara kadar ulaşmaktadır. Bu durum ülkemizde de paralellik göstermekte ve gıda sektörü ülke ekonomisinde önemli bir yer kaplamaktadır. Tarım ürünleri ve gıda ürünleri bir bütün olarak ele alındığında bu ürünlerin ithalat ve ihracat işlemleri Türkiye ekonomisinde yıllık 40 milyar doların üzerinde bir dış ticaret hacmi yaratmaktadır. Bu duruma bağlı olarak gıda üretimi ve üreticisi devlet teşvikleri ile desteklenmekte, ayrıca hem yerli üreticiyi ve pazarı korumak için hem de pazarda arz talep dengesini sağlamak için ciddi gümrük düzenlemeleri gerçekleştirilmektedir. Gıda endüstrisi in gelişmesi ve talep artışıyla pazarların büyümesi ile gıda üretiminin
en temel sorunları olan gıdaların bozulmasının ve kalite kaybının önlenmesi, ayrıca tüketici sağlığını tehdit etmeyecek ürünlerin tüketiciye ulaştırılması adına önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Üretim, depolama ve taşıma teknolojilerinin yeterli hale gelmesiyle gıda üretimi ve lojistiğinde bozulmayı ve kalite kaybını engelleyecek önlemler alınmaya ve uygulanmaya başlanmıştır. Gıdalarda bozulmaya ve kalite kaybına yol açan mikrobiyolojik ve biyokimyasal etkilerin önlenmesinde, mikroorganizma faaliyetlerinin ve biyokimyasal faaliyetlerin yavaşlatılması ve gıdanın raf ömrünün uzatılması için soğutma işlemi uygulanmaktadır. Gıdanın su aktivitesini azaltarak bozulmayı engellemek, ayrıca gıdayı minimum besin ve kalite kaybı ile maksimum muhafaza edebilmek için ise -18°C altındaki sıcaklıklarda dondurma işlemi
uygulanmaktadır. Soğuk zincir lojistiği, soğutulan ya da dondurulan gıda ürünlerinin gerekli sıcaklıklarda depolanması, elleçlenmesi ve taşınması işlemlerinin tümüdür ve gıda güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Tüketici sağlığı açısından ve ekonomik değer açısından soğuk zincir boyunca sıcaklık değişimlerinin olmaması ve ürünlerin gerekli şekilde işlem görmesi gerekmektedir. Bu gereklilikler ve uygulamalarının kontrolü ticari anlamda ve sağlık anlamında çok büyük önem taşıdığından uygulamalarla ilgili dünya çapında ATP Anlaşması gibi anlaşmalar yürürlüğe konmakta ve gerek gıda üretimi gerekse gıda lojistiğiyle ilgili standartlar oluşturulmaktadır. Üretim ve lojistikle ilgili HACCP sistemi uygulaması, ISO tarafından hazırlanan ISO 22000, BRC ve IFS standartları günümüzde gıda endüstrisi tarafından uygulanmakta ve gıda güvenliğinin sağlanması ile ekonomik kayıpların önlenmesinde önemli gelişmeler elde edilmektedir. Anlaşmalar, standartlar, yerel kanun ve düzenlemeler sürekli olarak geliştirilip güncelleştirilerek ve gelişen teknoloji olanaklarının endüstriye adaptasyonu ile zincir boyunca gıda güvenliğinin tam olarak sağlanması ve ekonomik kayıpların minimize edilmesi önümüzdeki yıllarda da yerel ve global gıda endüstrisinin temel hedefleri arasında yer almaktadır. |
tr_TR |