Starting with industrial revolution, the effects of rapid urbanization are seen in cities all over the world. Today more than half of the world population is living in cities, and this ratio is increasing. Hence there is a scarcity of land in the city centres, and the cost of land has risen dramatically. This situation indicates that every part of a city has to be utilized in the best possible way. In the past, urban planners and architects have realized the importance of utilizing spaces in cities, and designed multi layered cities as early as 1950s. However these initiatives remained as design intentions on the paper and have never been put into practice. Although the benefits of layering the city are obvious in terms of circulation and space utilization. The idea of layering has been hard to apply to the whole city because of economic and logistic concerns, but the design idea is applicable in particular areas of the city. Currently the most unutilized entities in cities are the rooftops. The disappearance of green areas and public spaces has been harmful rather than advantageous to the human being, psychologically and physically in the long term. But it is possible to regain those areas and more, in favor of the city by utilizing the rooftops. This thesis is an attempt to emphasize the importance of utilizing, designing, reusing and “unfolding” rooftops for a better living in cities.
Endüstri devriminden günümüze süregelmiş olan hızlı şehirleşmenin etkileri bugün neredeyse tüm şehirlerde görülmektedir. Günümüzde dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşamakta ve bu oran hızla artmaktadır. Dolayısıyla kent içi arazi sıkıntısı çekilmeye başlanmıştır ve merkezi konumlarda arsa fiyatları artmıştır. Bu durum kentlerde her alanın en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Geçmişte şehir plancıları ve mimarlar şehirdeki alanları iyi kullanmanın önemini anlamış ve 1950’ler için çok katmanlı şehirler tasarlamışlardır, ancak bu tasarımlar kâğıt üzerinde kalmış ve hayata geçirilememiştir. Fakat bu katmanlaşmanın yararları sirkülasyon ve yer tasarrufu açısından açıkça görülmektedir. Katmanlaşma fikrinin bütünsel olarak şehirlere uygulanması ekonomik ve lojistik nedenlerle kolay olmasa da bu fikrin tekil olarak uygulanabilmesi mümkün görünmektedir. Binalarda en az kullanılan mekânların başında çatılar gelir. Kentlerde yeşil alan, kamusal alan, gibi yerlerden kısılarak şehirleşmek fayda sağlamaktan çok uzun vadede insana fiziksel ve psikolojik açıdan zarar vermektedir. Ancak bu gibi alanları ve daha fazlasını çatıların değerlendirilmesi ile şehre geri kazandırmak mümkündür. Bu tez, daha iyi bir hayat için, çatıların faydalı hale getirilmesinin, tasarlanmasının, kullanıma katılmasının ve “açılmasının” önemini ve ne gibi ihtiyaçları karşılayabileceğini anlatmayı amaçlamaktadır.
