Özerklik, bir topluluğun veya bir kuruluşun ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini
yönetmesidir. Yerel yönetimler açısından özerklik, anayasa ve kanunlarla belirlenmiş
kamu hizmetlerinin bir kısmının vatandaş yararı düşünülerek, yerel yönetimlerin
sorumluluğunda yerine getirilmesi yetkisidir. Yerel özerklik önemi nedeniyle başta
Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslar arası örgütlerin sürekli gündeminde olmuş,
hazırlanan uluslar arası belgelerde özerklik birçok açıdan değerlendirilerek tüm dünyada
uygulama birliği sağlanmaya çalışılmıştır. Bu konu Avrupa Konseyi tarafından da ele
alınarak, bir taraftan Avrupa’nın ekonomik ve siyasal açıdan bütünleşmesini, diğer
taraftan bölgesel ve yerel kimliklerin güçlenmesi sonucunda merkezi idarenin bazı
yetkilerin yerel birimlere devredilebilmesi için 1985 yılında Avrupa Yerel Yönetimler
Özerklik Şartı oluşturulmuştur. Türkiye, 1988 tarihinde Özerklik Şartı’nın bazı
maddelerine çekince koyarak imzalamış olmasına rağmen, 1992 tarihinde yürürlüğe
koyarak Türkiye’de yerel demokrasinin gelişmesi adına umut verici bir adım
atılmaktadır. Son dönemde Türkiye, Avrupa Birliği mevzuatı çerçevesinde yerel
yönetimlerin idari ve mali açıdan daha özerk bir yapıya kavuşturulması için birçok yasal
düzenlemeler yapmıştır.
Bu çalışmada; merkezden yönetim, yerel yönetim ve özerklik kavramlarına kapsamlı bir
şekilde değinilmektedir. Ayrıca Özerklik Şartı’nın ortaya çıkış süreci, kapsamı, ilkeleri
ve Türkiye’nin Şartı kabulü geniş şekilde ele alınmaktadır. Son olarak, yerel yönetimler
hakkında ciddi düzenlemeler içeren 5393 ve 6360 sayılı Kanunların Özerklik Şartı
kapsamında değerlendirilmesi yapılarak, yapılan düzenlemelerle yerel özerkliğin ne
kadar gerçekleştirilebildiği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
The autonomy means that a community or an institution has the power of selfgovernment.
When considered in terms of local administrations, it means the delivery of
some public services, specified by constitutional and legal norms by taking into
consideration the public interest, under the responsibility of local administrations.
Because of its importance, local autonomy has continuously been in the agenda of the
international organizations especially the United Nations and in order to ensure the
implementation unity it has been interpreted in many aspects in international
documents. This issue was also considered by the Council of Europe and in order to
ensure both the economic and political integration of Europe and the delegation of some
powers from central government to local administrations which was the result of the
consolidation of regional and local identities, the European Charter of Local Self-
Government was adopted. Turkey became a party to the European Charter of Local
Self-Government in 1988 and put it into force in 1992. By putting it into force a
promising step was taken in terms of the improvement of the local democracy. In recent
years, Turkey has made many legal arrangements in order to strengthen the
administrative and financial autonomy of the local administrations.
In this study, the concepts of central government, local administration and autonomy are
comprehensively analysed and the creation of the European Charter of Local Self-
Government, its scope and principles and Turkey’s ratification process of it are
examined. Finally, by evaluating the laws no. 5393 and 6360 which contains important
arrangements about local administrations, it was tried that to determine to what extent
these arrangements contributed to local autonomy.