DSpace Kurumsal Arşivi

Kentsel ölçekte İstanbul raylı sistem gelişiminin 21. yüzyıl demiryolu rönansı kapsamında değerlendirilmesi

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisor Özden, Pelin Pınar
dc.contributor.author Şimşek, Elif
dc.date.accessioned 2024-07-30T12:41:58Z
dc.date.available 2024-07-30T12:41:58Z
dc.date.issued 2014-04
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/123456789/1460
dc.description.abstract Ulaşım sorunu, araçların değil insanların ulaşımının sağlandığı toplu taşımacılığın gelişmesi ile birlikte çözüme kavuşacaktır. Toplu taşımacılığın ön plana çıkması ile birlikte, nüfus yoğunluğu ve sosyo-ekonomik durum gibi parametrelere bağlı olarak gelişen ulaşım talebini karşılamak üzere yüksek yolcu taşıma kapasiteli, hızlı, çevreci ve sürdürülebilir bir sistem olan raylı toplu taşıma sistemi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. II. Dünya Savaşı sonrasında otomobildeki seri üretimle beraber otomobil sahipliğinin artışı kentlerde bireysel ulaşımın payını artırmıştır. Esnekliği sayesinde o dönem kentiçi ve şehirlerarası ulaşımda hâkim tür olan demiryolundan yolcu çekmiş, toplu taşımanın payını düşürmüştür. 1973 Petrol Krizi ile başlayan süreç, küresel ısınma tartışmaları beraberinde özel araç odaklı ulaşımın kentleri yok ettiğinin farkına varılmasıyla kaynak, enerji, zaman, gürültü, hava kirliliği, ruhsal-fiziksel tehlikeler, çevre estetiği ve kent mekânlarının yok olması gibi sorunları en aza getirmek için kentler raylı sistemler ağı kurmada yarışa geçmişlerdir. Demiryolu Rönesansı, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında ilk atılımını yapan ve hızla genişleyen, ancak 20. yüzyıl ortalarında göreli bir durgunluk—hatta gerileme—süreci yaşayan kentiçi raylı sistemlerin 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren yaşadığı genişleme, mevcut sistemlerin iyileştirilmesi, teknolojik atılımlar, yeni finansman / inşa modelleri ve yeni işletme/kalite anlayışına yönelik gelişmelerin tümüne verilen addır. Son 30 küsur yılda yaşanan bu süreç, 21. yüzyılın ilk 10 yılında aynı hızla devam etmiştir ve 2025 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 60’ının kentlerde yaşayacağı öngörüsü ışığında ivmesini arttıracağı düşünülmektedir. İstanbul gerek yerel gerekse merkezi yönetim yatırım kararları ile biçimlendirilen sürdürülebilir gelişme sağlanmasına yönelik üretilecek, mekânsal gelişme stratejileri ve modellerine ilişkin alternatifler açısından büyük önem taşımaktadır. Bu sebeplerle İstanbul kentiçi raylı sistemlerinde kazanılan deneyimler diğer kentlerimizde kentiçi raylı sistem kurmada büyük ölçüde tecrübe kaynağı olması açısından dikkatli irdelenmesi, doğru analiz edilmesi gerekmektedir. tr_TR
dc.description.abstract Transportation problem will be solved with an improvement in the public transport systems that can be preferred by people rather than improvement in vehicles. As the important of public transportation was realized, it was also concluded that rail way is the most efficient, fast, environmentally friendly and higher passenger capacity means of transportation, which arose from parameters such as socio-economic and population density. With the advent of mass production of the cars following the World War II, the number of the people owning a private car increased dramatically. With the help of its flexibility, it led to a decline in preference in railway, which was then the dominant means of public transportation, thus the proportion of public transport decreased. However, the oil crisis in 1973 brought about a race to build huge networks of railways as other related problems such as air and noise pollution, global warming, urban destructions by private cars, aesthetic, time, and energy efficiency. Railway Renaissance is the term used for the period when the firs railways started to appear and spread in the late 19th century, and it faced an almost stagnation in the midst 20th century. The term also covers the period when developments, innovations, improvements as well as technological break thorough emerged in the late 20th century. This trend occurring in the past 30 years kept going in the first decade of 21st century. Moreover, the insight that 60% of the world population will have been living in urban areas by 2025 has led to increase in this trend. Istanbul is of great importance for alternatives to its spatial development strategies and models to provide sustainable development, with both local and central government investment. Therefore, railway experience inside the city of Istanbul will constitute an important model for other cities planning to implement railway solutions for public transportations in those cities.
dc.language.iso other tr_TR
dc.publisher Bahçeşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tr_TR
dc.subject Sustainability tr_TR
dc.subject Public transportation tr_TR
dc.subject 21st century railway renaissance tr_TR
dc.subject Sürdürülebilirlik tr_TR
dc.subject Toplu taşıma tr_TR
dc.subject 21. yy. demiryolu rönesansı tr_TR
dc.title Kentsel ölçekte İstanbul raylı sistem gelişiminin 21. yüzyıl demiryolu rönansı kapsamında değerlendirilmesi tr_TR
dc.type Thesis tr_TR


Bu öğenin dosyaları

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster