In today’s competitive business world, companies from all sectors are aiming maximum profit with minimum effort. In order to accomplish this goal, companies can ignore or do not give importance to the potential failures that may give devastating harm to their reputation. These potential failure modes do not only endangering the health/safety of workers and their working conditions but also the reputation of the company. Therefore, companies should also take precautions for potential failure mode to fulfill the obligations of occupational health and safety (OHS) and maintain the reputation of the company. OHS concept requires a detailed and renewable risk analysis methodology. A risk analysis methodology that is used for eliminating the risk related to OHS concept should be simple, straightforward and easy to apply. Indeed, a vast majority of these failure modes can be prevented in advance. A risk analysis methodology which is suitable to the characteristic of the company may help. Risk analysis should be applied by experienced and knowledgeable analysts.
In this thesis, one of the most widely used risk analysis methodologies, Failure Mode and Effect Analysis, is proposed. Failure mode and effects analysis is a widely used engineering technique for designing, identifying and eliminating known and/or potential failures, problems, errors and so on from system, design, process, and/or service before they reach the costumer (Schneider & Stamatis 1996). Unfortunately, traditional FMEA methodology has several shortcomings. This work has been planned to eliminate these shortcomings with the help of Fuzzy Analytical Hierarchy Process (Fuzzy AHP) and Grey Relational Analysis (GRA). Fuzzy AHP method is used to determine the importance weights for Decision Makers (DMs) and to calculate the criteria weights of decision factors both for First Risk Priority Number (RPN1) and Second Risk Priority Number (RPN2). RPN1 is calculated by using decision factors, occurrence, severity and detectability (O, S and D) with the help of GRA methodology. According to RPN1 values, FMEA team prioritizes the failure modes and determines the proper corrective actions. The team also determines the threshold intervals for corrective actions to make the work more realistic. Then, RPN2 is calculated by means of five additional decision factors (criteria). Criteria consider the cost, time, regulatory obligations, prevention policy of company, and reputation of company. Thanks to RPN2, a contribution to the literature is made. After that, RPN3 is obtained from the summation of RPN1 and RPN2 that are multiplied with their corresponding coefficients. Finally, FMEA team reprioritizes the corrective actions according to RPN3 values and the corrective actions are performed according to this prioritization.
To demonstrate the effectiveness of the proposed methodology, a case study is applied in a yarn manufacturing company from Turkey.
Günümüz rekabetçi iş dünyasında, tüm sektörlerdeki şirketler en az çaba ile en fazla karı elde etmeyi hedeflemektedirler. Bu gayelerini gerçekleştirebilmek için şirketin itibarına önemli derecede zarar verebilecek olan potansiyel hataları ya görmezden gelirler ya da önem vermezler. Bu potansiyel hata türleri sadece işçilerin sağlığını/güvenliğini ve çalışma ortamlarını tehlikeye atmakla kalmayıp, şirketin itibarını da tehlikeye atmaktadırlar. Bu yüzden, şirketler, iş sağlığı ve güvenliliğinin gereklerini yapabilmek için ve de şirketin itibarını devam ettirebilmek için potansiyel hata türleri için önleyici tedbirleri almalıdırlar. ĠSG hususu, detaylı ve yenilenebilir bir risk analizi metodolojisi gerektirir. ĠSG hususu ile ilgili riskleri gidermek için kullanılacak risk analiz metodolojisi, basit anlaşılır ve uygulaması kolay olmalıdır. Aslında bu hata türlerinin çok büyük bir bölümü önceden engellenebilecektir. Şirketlerin karakteristik özelliklerine uygun risk analiz yöntemi bu konuda yardımcı olabilir. Risk analizi tecrübeli ve bilgili analistler tarafından yapılmalıdır.
Bu tez, çok geniş kullanıma sahip olan bir risk analiz yöntemi olan Hata Türü ve Etkileri Analizi (HTEA) öne sürmektedir. Hata türü ve etkileri analizi, potansiyel hata türlerini, problemleri, aksaklıkları, benzerlerini sistem, tasarım, süreç ve/veya servis üzerinden müşteriye ulaşmadan önce tasarlayan, tanımlayan ve ortadan kaldıran çok geniş kullanıma sahip bir mühendislik tekniğidir (Schneider & Stamatis 1996). Ne yazık ki, geleneksel HTEA metodolojisi birçok eksikliği içermektedir. Bu çalışma, Bulanık Analitik Hiyerarşi Proses (Bulanık AHP) ve Gri İlişkisel Analiz (GĠA) yardımıyla bu eksiklikleri gidermeyi planlamıştır. Bulanık AHP, Karar Vericilere önem ağırlıkları vermek ve de birinci risk öncelik sayısının (RÖS1) ve ikinci risk öncelik sayısının (RÖS2) karar faktörlerini ağırlıklandırmak amacıyla kullanılmıştır. RÖS1, karar faktörlerini (ortaya çıkma durumu, şiddet, tespit edilebilirlik) kullanarak ve GĠA yardımıyla hesaplanır. RÖS1 değerlerine göre HTEA takımı hata türlerini önceliklendirir ve bunlara uygun düzeltici faaliyetleri belirler. Takım ayrıca yapılan çalışmanın daha gerçekçi olabilmesi için sıralanan bu düzeltici faaliyetler için eşik sayısı belirler. Sonrasında RÖS2 beş ek karar faktörleri (kriterler) ile hesaplanır. Kriterler, maliyeti, zamanı, kanuni gereklilikleri, işçilerin sağlığını/güvenliğini, ürünün/ servisin kalite artırımını, müşteri memnuniyetini ve şirketin itibarını değerlendirmektedir. RÖS2 sayesinde, literatüre katkı yapılmıştır. Daha sonar RÖS3 değeri, uygun katsayılarla çarpılmış olan RÖ1 ve RÖS2 nin toplamıyla elde edilir. Son olarak takım, düzeltici faaliyetleri RÖS3 değerlerine göre tekrardan önceliklendirir ve düzeltici faaliyetleri bu sıraya göre gerçekleştirir.
Öne sürülen bu metodolojinin etkinliği ispat edebilmek için Türkiye’den bir iplik üretim şirketinde örnek çalışma gerçekleştirilmiştir.