In this thesis I focus on the conception of nostalgia in public interiors with an emphasis
and case study on hotel lobbies. Within the scope of the literature review, I discuss the
various definitions of nostalgia, through the concepts of melancholia, utopia, Zygmunt
Bauman’s escape and its relation to the decade. Furthermore, I examine narrative
nostalgia, its commercialisation through the American film industry and Western
narrative nostalgia’s impact on the mystification of the East especially through the
depiction of the veiled Ottoman harem women. Analysing the orientalisation of the endof-
nineteenth-century Ottoman Empire and the Western modernisation of Istanbul in the
50s provides the basis for a comparative research on the concept of nostalgia at the hotel
lobbies of the mythical Pera Palace Hotel (with its famous guests arriving en masse via
the Orient Express) and the Hilton Hotel Istanbul, which rose as the first modernist
hotel in Turkey at a time of a national identity crisis and an overall melancholy for a lost
cityscape. With this research, including semi-structured interviews at both hotel lobbies,
I investigate the tendency of varying female individuals to experience nostalgia
depending on their degree of attachment to memories of their own past, while unfolding
the impact of spatial elements, such as furniture, colours and dimensions that call forth
nostalgia in hotel lobbies due to narratives and experiences associated with them.
Bu çalışmada kamusal iç mekanlarda nostaljı kavramına odaklanılarak otel lobileri
üzerine karşılaştırmalı bir araştırma yapılmıştır. Tezin literatür araştırması kısmında
‘nostalji’ kavramına farklı yaklaşımlar, melankoli, ütopya, Zymunt Bauman’ın kaçış’ı
ve onun onyıl kavramıyla ilişkisi üzerinden tartışılmaktadır. Ayrıca anlatısal nostalji
(narrative nostalgia), ve onun Amerikan film endüstrisi tarafından metalaştırılması,
özellikle peçeli Osmanlı kadını ve harem olgusu üzerinden Doğu’nun mistifikasyonuna
katkısı; 19. Yüzyıl sonu Osmanlı İmparatorluğu’na yönelik Batı kaynaklı oryantalist
yaklaşımlar ve 1950’ler İstanbul’unun modernleşmesi ayrıntılı olarak incelenerek tezin
alan araştırmasının temelini oluşturmuştur. Alan araştırması için Orient Express
misafirlerini ağırlayan efsanevi/söylencesel Pera Palas Oteli lobisi ve tam da bir kimlik
bunalımı yaşanan ve şehir peyzajının yokoluşuna dair melankolinin deneyimlendiği
dönemde Türkiye’deki ilk modernist otel olarak beliren Hilton’un lobisi seçilmiş; her
iki otelde yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerle kendi geçmişlerine bağlılık
düzeyleri farkılaşan kadınların nostalji’yi deneyimleme eğilimleri ve seçilen iki otel
lobisinin nostaljik çağrışımlar yapan mekansal ve donatısal öğeleri karşılaştırmalı
olarak incelenmiştir.