Dünyada gelişen kent yapısı sonucunda, kentler her geçen gün daha fazla talep görmekte ve nüfus olarak artmaktadır. Bunun sonucunda daha çok araç, bina ve çevresel kaynak kullanımı söz konusu olmaktadır. Bütün bunlar şehirlerdeki sert zeminleri, hava kirliliğini ve insan sağlığına zararlı birçok unsuru artırmaktadır. Bu da yüksek binalar ve minimuma indirgenmiş yeşil alanlar anlamına gelmektedir. Şehirleşmenin bu noktalara gelmesi sonucu, insanlar soluk alabilecekleri, doğayla baş başa kalabilecekleri, çalıştıkları ya da yaşadıkları yerden uzaklaşmadan kolayca ulaşabilecekleri bahçeler tasarlama ihtiyacı içine girmişlerdir. Bina düzeyinde yeşil alanlarla, oluşan yeşil alan ihtiyacı yer yer doldurulmaya çalışılmaktadır.
Bu çalışmada; yüksek yapı kavramı incelenmiş ve yüksek yapıların tarihsel süreci, Türkiye’de yüksek yapıların tarihsel gelişimi ve İstanbul’da yüksek yapıların oluşum süreci ele alınmıştır. Bina düzeyinde yeşil alanlar incelenmiş ve dış bahçe, iç bahçe, kat bahçesi, çatı bahçesi ve dikey bahçeler ele alınmıştır. Bina ve yeşil alan ilişkisi irdelenmiştir. Yüksek yapılar düzeyindeki yeşil alanlar parsel bazında tespit edilmiştir.
Yüksek yapılarda bahçeler yapılarak kaybedilen yeşil alanlar kazanılmaya çalışılmaktadır. Ancak bu bahçeler hiç bir zaman bir ormanın ya da doğadaki herhangi bir ekosistemin yerini alamaz. Şehir içindeki yeşil alanların bütünlüğünün sağlanmasına yardımcı olurlar ve sahip oldukları ekonomik, ekolojik ve rekreatif işlevleri ile insan yaşamında önemli rol oynarlar.
As a result of the development in cities, this areas are being more attractive and their population are continuously increasing everyday. This situation improves the demand to vehicles, buildings and environmental resources. Excessive using of this structures in urban areas increases the hard surfaces, air pollution and components which are harmful to the human health. This means, tall buildings, wide pavements and green spaces which are reduced to minimum sizes. After the result of urbanization comes to this point, people who lives in cities, felt the need of designing easily accessible places that they can really breathe and feel themselves in the nature. The requirement of green space was locally met in the scale of building.
In this study, the concept of high building, its historical development process and the creation of high building in Turkey is investigated. Green spaces are investigated in the scale of building; and outside gardens, inside gardens, flor gardens, roof gardens and vertical gardens are discussed. The relationship of green space and building is investigated. Green spaces of high structures which created at the level of buildings are determined on the basis of parcels.
In high buildings, gren spaces are recovered by created gardens. But these gardens never take the place of a garden or any ecosystem in nature. They help the entirety of gren spaces in city and with their economical, echological and recreative functions they play important role.