TÜRKİYE'DE KUR BİLMECESİ Zümrüt İmamoğlu* Yönetici Özeti Merkez Bankası'nın yayınlamış olduğu yeni reel kur göstergesine göre Türk Lira'sı 2003 yılı başından bu yana reel olarak yüzde 36 değer kazandı. Bu değerlenme ağırlıklı olarak Türkiye ve ticaret ilişkisi içerisinde bulunduğu ülkeler arasındaki enflasyon farkından kaynaklandı. Standart ekonomi teorilerine göre bu enflasyon farkının Türk Lira'sında nominal değer kaybına yol açması gerekirken, gerçekte nominal kur enflasyon farkından daha az değer kaybetti ve reel kurda artışa sebep oldu. Bu araştırma notunda teorik olarak beklenen nominal kurdaki düşüşün niye gerçekleşmediğini anlayabilmek için reel kurdaki artışı ayrıntılı olarak inceledik. Araştırmamıza göre Türkiye'deki fiyat artışları ihracat fiyatlarına tam olarak yansımıyor. İhracatını yaptığımız ürünlerin fiyatları yurt içi üretici fiyatlarındaki artış kadar artmıyor. İhracatçılarımız yurt dışında rekabeti sürdürebilmek için kar marjlarını kısmak zorunda kalıyorlar. İthalatını yaptığımız ürünlerin fiyatları ise ticaret yaptığımız ülkelerin enflasyonundan daha fazla artıyor. Bunun bir kısmı enerji ve enerji dışı hammadde fiyatlarındaki enflasyonun bu ülkelerin enflasyonundan daha yüksek olmasından kaynaklanıyor. Bu gelişmelerden dolayı Türkiye'nin ticaret haddi, yani ihracat fiyatının ithalat fiyatına oranı, artmak yerine 2003 yılından bu yana düşme eğilimi gösteriyor. Reel kurda artış olmasına rağmen ticaret haddinin artmıyor olması Türkiye'nin dış ticaretten giderek daha az fayda sağladığını gösteriyor. Türk Lirası ne kadar değerlendi? Şekil 1'de Türk Lira'sının hem Euro-Dolar sepetine karşı hem de Merkez Bankası'nın hesapladığı kur sepetine göre nasıl değerlendiği * Dr. Zümrüt İmamoğlu, Betam, Uzman Araştırmacı. e-mail: zumrut.imamoglu@bahcesehir.edu.tr Şekil 1. ÜFE bazlı reel kurda değişim Kaynak: Merkez Bankası, Betam. Endeksler Ocak 2003 değerleri 100 olacak şekilde hesaplanmıştır. gösteriliyor. Ocak 2003 ile kıyaslandığında Türk Lirası, Merkez Bankası verilerine göre, reel olarak yüzde 36 değer kazanmış durumda. Euro-Dolar sepeti baz alındığında değerlenme yüzde 43 olarak görülüyor. Reel kurdaki artışın en önemli sebebi enflasyon farkındaki artış oldu. Şekil 2'de Euro-Dolar sepetine karşı nominal ve reel kurdaki değişim enflasyon farkıyla beraber gösterilmekte. Bu dönemde TL enflasyonunun Euro ve Dolar enflasyonundan daha yüksek olması reel kur üzerinde artırıcı bir etki yaptı. Enflasyon farkından kaynaklanan artış yüzde 44 oldu. Nominal kurda büyük dalgalanmalar olmasına karşın 2003 Ocak ayından 2010 Mayıs ayına kadar TL nominal olarak sadece yüzde 1 oranında değer kaybetti. Toplamda reel kur yüzde 43 değer kazandı. Reel kur neden artıyor? Ülkeler arası enflasyon farklılıklarının kısa vadede reel kurda dalgalanmalara sebep olması doğaldır. Ancak teoride enflasyonu yüksek olan bir ülkenin malları diğer ülkelere göre pahalılaştığından, bu ülkenin parasının nominal olarak değer kaybetmesi gerekir. Böylece aynı para birimine çevrildiğinde malların fiyatı iki ülkede de aynı olacak ve denge sağlanmış olacaktır. Dolayısıyla, Türkiye için bu aşamada önemli olan soru teoride olması gereken nominal kur değişiminin (TL'nin değer kaybetmesinin) neden gerçekleşmediğidir. Bu soruya cevap ararken konunun iki yönünü göz önünde bulundurmak gerekir. Biri finans yönüdür. Bir ülkenin nominal kuru o ülkenin para politikasına ve yabancı sermaye giriş-çıkışlarına bağlıdır. Ancak dış ticaretteki rekabet ve ihracat-ithalat fiyatlarındaki değişimler de reel kur üzerinde etkilidir ve sorunun incelenmesi gereken bir diğer yönüdür. Bu araştırma notunda biz bu ikinci yönü ele alarak ithalat ve ihracat fiyatlarının kur üzerindeki etkisini inceliyoruz. İthalat ve ihracat fiyatları reel kuru nasıl etkiledi? Reel kurdaki değerlenmenin nereden kaynak-landığını daha net görebilmek için ÜFE bazlı reel kuru üç ayrı bileşene ayırdık. Bu bileşenler Türkiye'nin üretici fiyatlarının ihracat fiyatlarına oranı, ithalat fiyatlarının yabancı ülkelerin bileşik üretici fiyatları endeksine oranı ve ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranıdır (ticaret haddi). Aşağıdaki eşitlik bu bileşenlerin reel kurla ilişkisini gösteriyor.  ÜFE: Üretici Fiyat Endeksi ÜFE*: Yabancı Ülkeler Üretim Fiyat Endeksi İHBDE: İhracat Birim Değer Endeksi İTBDE: İthalat Birim Değer Endeksi Teoride bir ülkenin ihracat fiyatlarının o ülkenin üretici fiyatlarıyla aynı oranda artması gerekir. Bu durumda üretici fiyatlarındaki artışın hem ihracat fiyatlarını hem de ticaret haddini arttırması beklenir. Reel kur da ticaret haddi ile birebir hareket eder. Türkiye verisine baktığımızda ise Şekil 2. Enflasyon farkı ve nominal kur etkisi  Kaynak: IMF IFS, Betam. Endeksler Ocak 2003 değerleri 100 olacak şekilde hesaplanmıştır. durumun böyle olmadığını, ihracat fiyatlarının dış pazarda rekabet edebilmek için üretici fiyat-larından daha az arttığını görmekteyiz. Şekil 3'te üretici fiyatlarının ihracat fiyatına oranının reel kuru çok yakından takip ettiği görülmekte. 2003 yılından bu yana üretici fiyatları ihracat fiyatlarına göre yüzde 26 daha fazla artmış durumda. Bu da aynı dönemde reel kurdaki yüzde 36'lık artışın yaklaşık üçte ikisine karşılık geliyor. İthalat fiyatlarımız ise yabancı ülke enflasyonun-daki artıştan yüzde 13 daha fazla arttı. Bunun sebebi ithalatını yaptığımız enerji ve hammadde gibi ürünlerin fiyatlarının bu ülkelerin enflasyonu-na değil dünya pazarındaki arz-talep durumuna göre belirlenmesidir. Özellikle 2008 yılı ilk çeyreğinde petrol fiyatındaki artışın reel kurun bu dönemdeki artışında önemli rol oynadığı Şekil 4'te görülmektedir. İhracat fiyatlarının ithalat fiyatlarından daha az artmasından dolayı Türkiye'nin ticaret haddi 2003 yılından beri yaklaşık yüzde 5 azalmış durumda. Şekil 5'te ticaret haddinin 2003'ten bu yana nasıl değiştiği gösteriliyor. Türkiye'nin reel kurundaki değişim bu üç bileşendeki değişimlerin toplamından ileri geliyor. Dolayısıyla kurdaki artışta en büyük payı üretici-ihracat fiyatları farkı oluşturuyor. İthalat fiyatlarındaki artış da kuru artırıcı yönde etki ediyor. Ticaret haddindeki düşüş ise küçük ancak kuru azaltıcı yönde etkiliyor. Şekil 3. Merkez Bankası sepetine göre reel kur ve ihracat fiyatları  Kaynak: Merkez Bankası, TÜİK, Betam. Şekil 4. Merkez Bankası sepetine göre reel kur ve ithalat fiyatları  Kaynak: Merkez Bankası, Betam. Şekil 5. Merkez Bankası sepetine göre reel kur ve ticaret haddi  Kaynak: Merkez Bankası, TÜİK, Betam. İhracatta kar marjları daralıyor Üretici fiyat endeksindeki değişimlerin üretim maliyetlerindeki değişimi yansıttığı kabul edilirse, ihracat fiyatlarının üretici fiyatlarından az artmış olması ihracat sektöründe kar marjlarının azaldığına işaret ediyor denilebilir. Eğer üretici fiyatlarındaki artış yalnızca kar marjlarındaki artıştan kaynaklanıyorsa bu da, ihracat sektörün-deki kar marjının yurt içi kar marjına göre daha düşük bir düzeyde kaldığını işaret eder. Her iki durumda da yurt dışı pazarlarda rekabetin zorlaşmasının ihracat sektörünün kar marjları üzerinde bir baskı yarattığı açıktır. Bu baskıyı en çok hisseden sek