Browsing by Author "Kavuncu, Furkan"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Item Ekonomide canlanma işaretleri(Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2018-05-24) Bakış, Ozan; Kavuncu, FurkanItem Ekonomide sert düşüş(Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2018-02-27) Bakış, Ozan; Kavuncu, FurkanKesinle¸sen Ekim, Kasım ve Aralık ayı GSYH öncü göstergeleri ile yaptı ˘gımız hesaplamalara göre 2018 yılının dördüncü çeyre ˘ginde bir önceki yılın aynı çeyre ˘gine kıyasla GSYH’nın yüzde 3,8 oranında azalmasını bekliyoruz. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmı¸s verilerle hesaplanan bir önceki çeyre ˘ge kıyasla GSYH’nın yüzde 2,5 küçülece ˘gini öngörüyoruz. Yeni Ekonomi Programı’nda 2018 yılı için yüzde 3,8 GSYH büyümesi hedeflenmi¸sti. ˙Ilk üç çeyrek büyüme oranları sırası ile yüzde 7,4, yüzde 5,3 ve yüzde 1,6 oldu ˘gu için dördüncü çeyrek büyümesinin negatif çıkması bu hedefin tutturulamaması ihtimalini gündeme getirmektedirItem Gıda enflasyonu yoksulu, ulaştırma enflasyonu zengini vurdu(Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-06-13) Gürsel, Seyfettin; Kavuncu, FurkanTürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon sepeti ağırlıklandırması esasen temsili (ortalama) hane halkının harcamalarının bileşimini yansıtmaktadır. Dolayısıyla tüketici fiyat değişimleri de (TÜFE enflasyonu) bu temsili hane halkının maruz kaldığı enflasyondur. Oysa farklı gelir ve harcama gruplarında yer alan hanelerde tüketim sepetinin mal ve hizmet bileşimi de farklıdır. Bu nedenle enflasyon oranları da zaman içinde az ya da çok farklılaşabilir. Bu araştırma notunda, TÜİK’in Hane halkı Bütçe Anketi’nin (HBA) tüketim harcamaları bilgileri kullanılarak, Nisan 2017-Nisan 2019 dönemi için tüketim harcamalarına göre sıralı haneler arasında en fazla harcamayı yapan %20’lik grup ile en az harcamayı yapan %20’lik gruba özgün enflasyon oranları (kısaca zengin enflasyonu, yoksul enflasyonu) hesaplanmıştır. Bu konuda yayınladığımız önceki Betam Araştırma notlarında 2003-2017 Mayıs döneminde yoksul enflasyonunun zengin enflasyonuna kıyasla belirgin ölçüde daha yüksek gerçekleştiğini göstermiştik.Nisan 2017-Nisan 2019 döneminde gıda fiyatlarında ortaya çıkan ve kamuoyunda etki yaratan büyük artışlara rağmen zengin ve yoksul enflasyonları arasında dikkate değer bir fark oluşmadığı görülmektedir. Bu sonucun başlıca nedeni, gıda ve barınma harcamalarında meydana gelen yüksek artışlar yoksul enflasyonunu beklendiği gibi çok olumsuz etkilerken, başta ulaştırma fiyatlarında gerçekleşen artışlar olmak üzere lüks sayılabilecek diğer harcama kalemlerindeki artışların zengin enflasyonunda da aynı ölçüde yükselişe neden olmasıdır.Item GSYH'de 4.çeyrekte sert düşüş(Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-03-12) Gürsel, Seyfettin; Bakış, Ozan; Kavuncu, Furkan2018 yılının dördüncü çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış rakamlarla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 2,4 oranında azalırken geçen yılın dördüncü çeyreğine kıyasla yüzde 3,0 küçüldü. Yıldan yıla büyümeye en büyük negatif katkı eksi 5,3 yüzde puan ile özel tüketim kaleminden geldi. Yatırımlardaki azalmanın katkısı da eksi 3,9 yüzde puana ulaştı. Mali disiplinde ısrar politikası ile kamu tüketiminin katkısı sıfır civarında kaldı. Buna karşılık yegane pozitif katkı net ihracattan geldi. İhracatın katkısı 2,4 yüzde puan olurken, ithalattaki sert düşü sonucu ithalat katkısı 7,3 yüzde puana yükseldi. Böylece net ihracat katkısı 8,2 yüzde puandan dördüncü çeyrekte 9,7 yüzde puana yükseldi. 2018 yılı büyüme oranı ise yüzde 2,6 olarak açıklanmıştır. Yeni Ekonomi Programı’nda öngörülen yılsonu yüzde 3,8 oranındaki büyüme hedefi tutturulamamıştır.Item İşsizlikte artış endişe verici(Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2018-04-15) Gürsel, Seyfettin; Uysal Kolaşın, Gökçe; Kavuncu, FurkanMevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre tarım dışı işsizlik oranı Ocak 2019 döneminde 0,6 yüzde puan artarak yüzde 15,5’e ulaşmıştır. Kasım 2018’den beri tarım dişi işsizlik oranındaki artış 1,9 yüzde puandır. Bu artış 15 Temmuz 2016 dönemindeki yüzde 1,5 puanlık artışın da üzerine çıkmasıyla endişelendirici bir boyuta gelmiştir. Ocak 2019 döneminde tüm sektörlerde istihdam kayıpları gözlenmektedir. Kasım 2018’den Ocak 2019’a, son üç dönemdeki istihdam kayıpları sanayide 300 bin hizmetlerde ise 150 bine ulaşmıştır. İnşaat sektöründe ise istihdam kayıpları Şubat 2018’den bu yana 520 bine ulaşmıştır. Tarım dışı işgücünün son iki dönemde olduğu gibi bu dönemde de azalmış olmasına rağmen tarım dışında işsiz sayısı 4 milyon 193 bine yükselmiştir.Item Suriyelilerin işgücü piyasasına uyumu: İstanbul, Bursa ve İzmir’de istihdam olanakları(Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-04-05) Kolaşın, Gökçe Uysal; Genç, Yazgı; Kavuncu, Furkanİçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı istatistiklerine göre Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı, geçici koruma statüsünde olan Suriyeli sayısı 3,6 milyona ulaşmıştır. Bu sayı Türkiye nüfusunun yüzde 4,5’ine denk gelmektedir. İstanbul, Bursa ve İzmir gibi Suriyeli sayısının oldukça yüksek olduğu büyük metropellerde de Suriyelilerin nüfusa oranı yüzde 3 ile yüzde 6 arasında değişmektedir. 2011 yılından bu yana geçen 8 yılda Türkiye devletinin Suriye krizine karşı aldığı önlemler Kızılay Kart, eğitim ve sağlığa erişim gibi acil sosyal yardımlara odaklanmıştır. Ancak aradan geçen zaman göz önünde bulundurulduğunda artık işgücü piyasası uyumunun önceliklendirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Suriyelilerin işgücü piyasasında talebin kuvvetli olduğu sektörlere ve/veya iş kollarına yönlendirilmesi önemli bir politika aracı olacaktır. Bu araştırma notunda İŞKUR tarafından yayımlanan İstanbul, Bursa ve İzmir İşgücü Piyasası Araştırma Raporları (İPA) 2018 yılı verileri kullanılarak firmaların işgücü talepleri incelenmektedir. İstanbul, Bursa ve İzmir’deki işverenlerin eleman bulmakta en çok zorlandığı sektör tekstil sektörüdür. Dikiş makine operatörlüğü, ortacılık ve konfeksiyon işçiliği gibi iş kollarında açık pozisyon sayısının yüksek ve en çok aranan kriterin “yeterli mesleki, teknik bilgi ve tecrübe” olduğu görülmektedir. Bu bağlamda tekstil ve konfeksiyon makine kullanım eğitimleri hem Mesleki Yeterlilik Kurumu zorunlulukları açısından hem de beceri tescili açısından önemlidir. Tekstil sektörünü, vasıfsız işgücü olarak nitelendirilen garsonluk, satış danışmanlığı, temizlik görevi gibi hizmet sektörü işleri takip etmektedir. Bu işlerde istihdam edilebilirliğin artması için Türkçe eğitim programları, iletişim ve satış becerilerinin geliştirilmesine yönelik programlar önceliklendirilmelidir.Item Tarım dışı işsiz dayısı 4,4 milyona dayandı(Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-06-17) Gürsel, Seyfettin; Uysal, Gökçe; Kavuncu, FurkanMevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre tarım dışı işsizlik oranı Mart 2019 döneminde 0,2 yüzde puan artarak yüzde 16,0’ya ulaşmıştır. Şubat 2019 döneminde gözlemlenen işgücü ve istihdam artışları bu dönemde de devam etmiştir. Tarım dışı işsiz sayısı 4,4 milyona dayanmıştır. Sanayide Eylül 2018 döneminden bu yana devam eden istihdam kayıpları Mart 2019 döneminde durmuş ve sanayi üretim endeksindeki artışa paralel olarak 94 binlik bir istihdam artışı gözlenmiştir. Hizmet sektöründe istihdam 37 bin artarken tarım ve inşaatta sırasıyla 5 bin ve 53 binlik istihdam kayıpları yaşanmıştır. İnşaattaki istihdam kayıpları Şubat 2018’den bu yana 600 bin kişiyi aşmıştır. Bu dönemde kadın istihdamı 53 bin artarken erkek istihdamı 40 bin azalmış ve tarım dışı işsizlikteki toplumsal cinsiyet farkı 0,3 yüzde puan gerilemiştir.