TECAVÜZÜ CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN BİR İFADESİ OLARAK ELE ALMAK: MACKINNON’UN TAHAKKÜM TEORİSİNE DAYALI BİR ANALİZ

Abstract

Cinsel şiddet, onlarca yıllık hukuki reformlara ve toplumsal ilerlemeye rağmen kalıcı bir küresel sorun olmaya devam etmektedir. Bu makale, feminist hukuk teorisine yapılmış en etkili ve tartışmalı katkılardan biri olan Catharine MacKinnon’un tahakküm teorisini ele alarak, tecavüzü bir şiddet eyleminden ziyade sistemik cinsiyet eşitsizliğinin bir tezahürü olarak incelemektedir. Çalışma, MacKinnon’un teorisinin temelinde yer alan toplumsal cinsiyet hiyerarşisinin nasıl şekillendiğini ve cinselliğin bu hiyerarşi içinde inşa ediliş biçimini anlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, geleneksel feminist yaklaşımlara yöneltilen eleştirileri ve bu yaklaşımların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini etkileyen iktidar ilişkilerini kavrama konusundaki sınırlılıklarını tartışmaktadır. MacKinnon’un teorisi, cinselliğin toplumsal cinsiyet hiyerarşisi içinde nasıl inşa edildiğini ve bu hiyerarşinin sürdürülmesindeki rolünü göstererek, tecavüzün cinsel ilişkilerin istisnai bir durumu değil, bu iktidar yapısının ayrılmaz bir parçası olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma, MacKinnon’un teorisinin üç temel boyutunu analiz etmektedir: bireysel bir olaydan ziyade sistemik bir eşitsizlik olarak tecavüz, erkek tahakkümü koşullarında rızanın karmaşık yapısı ve cinsel nesneleştirmenin iktidar ilişkilerinin kurumsal bir mekanizması olarak işleyişi. Bu bağlamda, makale, bireysel davranışa ve rızaya odaklanan geleneksel hukuki yaklaşımların, cinsel şiddetin doğasını yeterince kapsayamadığına dair bir tartışma sunarak, cinsiyetler arasındaki iktidar ilişkilerinin dönüşümünün önemine işaret etmektedir.