Araştırma ve Uygulama Merkezleri

Permanent URI for this communityhttp://acikerisim.bau.edu.tr:4000/handle/123456789/392

Browse

Search Results

Now showing 1 - 10 of 510
  • Item
    Ekonomide sert düşüş
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2018-02-27) Bakış, Ozan; Kavuncu, Furkan
    Kesinle¸sen Ekim, Kasım ve Aralık ayı GSYH öncü göstergeleri ile yaptı ˘gımız hesaplamalara göre 2018 yılının dördüncü çeyre ˘ginde bir önceki yılın aynı çeyre ˘gine kıyasla GSYH’nın yüzde 3,8 oranında azalmasını bekliyoruz. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmı¸s verilerle hesaplanan bir önceki çeyre ˘ge kıyasla GSYH’nın yüzde 2,5 küçülece ˘gini öngörüyoruz. Yeni Ekonomi Programı’nda 2018 yılı için yüzde 3,8 GSYH büyümesi hedeflenmi¸sti. ˙Ilk üç çeyrek büyüme oranları sırası ile yüzde 7,4, yüzde 5,3 ve yüzde 1,6 oldu ˘gu için dördüncü çeyrek büyümesinin negatif çıkması bu hedefin tutturulamaması ihtimalini gündeme getirmektedir
  • Item
    Tanzim satış uygulaması enflasyonu düşürdü
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-03-08) Bakış, Ozan; Acar, Uğurcan
    Tanzim satış yıllar sonra tekrar Türkiye’nin gündeminde. Kur şokuyla beraber başlayan tüketici fiyatlarındaki artışlar kademeli olarak yükselip 2019 yılı Ocak itibarı ile gıdada aylık olarak yüzde %6, yıllık olarak yüzde %30 seviyesini geçince hükümet eski bir uygulama olan tanzim satışları 11 Şubat’ta ilk olarak İstanbul ve Ankara’da tekrar başlattı. Tartışmalar da satışlarla beraber başladı. Bir uçta tanzim satışın yapıldığı bölgelerde bile enflasyonu düşüremeyeceğini düşünenler, diğer uçta tanzimle beraber fiyat düşüşlerinin tanzim bölgelerden tüm ülkeye yayılacağını iddia edenler var. Yaptığımız analiz tanzim satışların, Ankara ve İstanbul’da tanzime konu olan ürünlerde anlamlı bir fiyat düşüşüne sebep olduğunu ortaya koyuyor. Fiyat düşüşlerinin tanzime konu olmayan ürünlere veya tanzim satışın yapılmadığı bölgelere yayıldığı konusunda bir bulgu şimdilik yoktur. İstanbul ve Ankara’daki tanzimler sayesinde, bu illerdeki tanzim ürünlerin enflasyonunun diğer bölgelere kıyasla yaklaşık 6 yüzde puan daha az çıktığını tespit ediyoruz. Tanzim satışların tanzim bölgesi (Ankara ve İstanbul) aylık enflasyonuna etkisi 0,144 yüzde puan olarak hesaplanmıştır. Türkiye’nin aylık enflasyonuna katkısı ise 0,06 yüzde puandır. TÜİK, 2019 Şubat ayı aylık enflasyonunu yüzde 0,16 olarak açıklamıştı. Hesaplarımıza göre tanzim satışların etkisi olmasaydı bu oran yüzde 0,22 olacaktı.
  • Item
    GSYH'de 4.çeyrekte sert düşüş
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-03-12) Gürsel, Seyfettin; Bakış, Ozan; Kavuncu, Furkan
    2018 yılının dördüncü çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış rakamlarla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 2,4 oranında azalırken geçen yılın dördüncü çeyreğine kıyasla yüzde 3,0 küçüldü. Yıldan yıla büyümeye en büyük negatif katkı eksi 5,3 yüzde puan ile özel tüketim kaleminden geldi. Yatırımlardaki azalmanın katkısı da eksi 3,9 yüzde puana ulaştı. Mali disiplinde ısrar politikası ile kamu tüketiminin katkısı sıfır civarında kaldı. Buna karşılık yegane pozitif katkı net ihracattan geldi. İhracatın katkısı 2,4 yüzde puan olurken, ithalattaki sert düşü sonucu ithalat katkısı 7,3 yüzde puana yükseldi. Böylece net ihracat katkısı 8,2 yüzde puandan dördüncü çeyrekte 9,7 yüzde puana yükseldi. 2018 yılı büyüme oranı ise yüzde 2,6 olarak açıklanmıştır. Yeni Ekonomi Programı’nda öngörülen yılsonu yüzde 3,8 oranındaki büyüme hedefi tutturulamamıştır.
  • Item
    İşsizlikte patlama: işsiz sayısı 4 milyonu aştı
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-03-15) Gürsel, Seyfettin; Kolaşın, Gökçe Uysal; Genç, Yazgı
    Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre tarım dışı işsizlik oranı Aralık 2018 döneminde 0,7 yüzde puan artarak yüzde 14,9 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde sanayi ve inşaat sektörlerinde istihdam kayıpları yaşanmış, hizmetlerdeki istihdam artışı yavaşlamıştır. Tarım dışı işgücünün bu dönemde azalmış olmasına rağmen yaşanan tarım dışı işsizlik oranı 0,7 yüzde puan artmış, toplam işsiz sayısı 4 milyonu aşmıştır. Yıllık olarak da tarım dışı istihdamda azalma kaydedilmiştir. Tarım dışı işsizlikte son iki dönemde 1 yüzde puanın üzerine çıkan artış, 2008-09 krizi ve 15 Temmuz dönemindeki artışlara paraleldir.
  • Item
    Ekonomik küçülmede yavaşlama sinyalleri
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-03-27) Bakış, Ozan; Acar, Uğurcan
    Kesinleşen Ocak ve kısmen açıklanan Şubat ayı GSYH öncü göstergeleri ile yaptığımız hesaplamalara göre 2019 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine kıyasla GSYH’nın yüzde 3,3 oranında azalmasını bekliyoruz. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle hesaplanan bir önceki çeyreğe kıyasla GSYH’nın yüzde 0,5 küçüleceğini öngörüyoruz. Yeni Ekonomi Programı’nda 2019 yılı için yüzde 2,3 GSYH büyümesi hedeflenmişti. Uluslararası kuruluşlar 2019 yılı Türkiye için yaptıkları büyüme tahminlerini yakın zamanda aşağı yönlü revize ettiler. OECD 2019 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 1,8 daralacağı beklerken, IMF yüzde 0,4, Dünya Bankası yüzde 1,6, TÜSİAD ise yüzde 1 büyüyeceğini öngörüyor. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış öncü göstergeler ekonomik küçülmenin yavaşladığına işaret ediyor.
  • Item
    Suriyelilerin işgücü piyasasına uyumu: İstanbul, Bursa ve İzmir’de istihdam olanakları
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-04-05) Kolaşın, Gökçe Uysal; Genç, Yazgı; Kavuncu, Furkan
    İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı istatistiklerine göre Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı, geçici koruma statüsünde olan Suriyeli sayısı 3,6 milyona ulaşmıştır. Bu sayı Türkiye nüfusunun yüzde 4,5’ine denk gelmektedir. İstanbul, Bursa ve İzmir gibi Suriyeli sayısının oldukça yüksek olduğu büyük metropellerde de Suriyelilerin nüfusa oranı yüzde 3 ile yüzde 6 arasında değişmektedir. 2011 yılından bu yana geçen 8 yılda Türkiye devletinin Suriye krizine karşı aldığı önlemler Kızılay Kart, eğitim ve sağlığa erişim gibi acil sosyal yardımlara odaklanmıştır. Ancak aradan geçen zaman göz önünde bulundurulduğunda artık işgücü piyasası uyumunun önceliklendirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Suriyelilerin işgücü piyasasında talebin kuvvetli olduğu sektörlere ve/veya iş kollarına yönlendirilmesi önemli bir politika aracı olacaktır. Bu araştırma notunda İŞKUR tarafından yayımlanan İstanbul, Bursa ve İzmir İşgücü Piyasası Araştırma Raporları (İPA) 2018 yılı verileri kullanılarak firmaların işgücü talepleri incelenmektedir. İstanbul, Bursa ve İzmir’deki işverenlerin eleman bulmakta en çok zorlandığı sektör tekstil sektörüdür. Dikiş makine operatörlüğü, ortacılık ve konfeksiyon işçiliği gibi iş kollarında açık pozisyon sayısının yüksek ve en çok aranan kriterin “yeterli mesleki, teknik bilgi ve tecrübe” olduğu görülmektedir. Bu bağlamda tekstil ve konfeksiyon makine kullanım eğitimleri hem Mesleki Yeterlilik Kurumu zorunlulukları açısından hem de beceri tescili açısından önemlidir. Tekstil sektörünü, vasıfsız işgücü olarak nitelendirilen garsonluk, satış danışmanlığı, temizlik görevi gibi hizmet sektörü işleri takip etmektedir. Bu işlerde istihdam edilebilirliğin artması için Türkçe eğitim programları, iletişim ve satış becerilerinin geliştirilmesine yönelik programlar önceliklendirilmelidir.
  • Item
    Akp ile Mhp’nin ittifak yapmadığı 24 merkez ilçede karşılaştırmalı oy oranları
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-04-09) Gürsel, Seyfettin
    31 Mart yerel seçimleri öncesinde önemli bir tartışma konusu iktidar partisi seçmenlerinin son aylarda yaşanmakta olan olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle oy tercihlerini ne ölçüde değiştirmeye hazır oldukları üzerineydi. Böyle bir etkinin varlığını belirleyebilmek için iktidar partisi AKP’nin yerel seçimlerde özgün oy desteğini 24 Haziran milletvekili seçimlerdi ile karşılaştırmak gerekiyor. Başta büyük şehirler olmak üzere pek çok merkezde AKP-MHP ittifakı nedeniyle AKP’nin özgün oy desteğini ayrıştırmak mümkün olmadığından “ekonomi etkisini” tam olarak ölçmek mümkün değil. Bununla birlikte 27 merkez ilçede AKP ittifak yapmadan seçimlere girdiğinden bu yerlerde iktidar partisinin 24 Haziran ile 31 Mart oylarını karşılaştırmak mümkün. Bu karşılaştırma yapıldığında AKP’nin bu 24 merkez ilçenin çoğunda büyük bir oy kaybına uğradığı, desteğini kaybettiği seçmenlerinin büyük bölümümün MHP’yi bir kısmının da muhalefet partilerine yöneldiği görülmektedir. Her ne kadar bu sonuç ülke geneline taşınamaz olsa da ekonomik koşuların seçmen tercihlerini etkilediğine dair önemli bir karine teşkil etmektedir.
  • Item
    İşsizlikte artış endişe verici
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2018-04-15) Gürsel, Seyfettin; Uysal Kolaşın, Gökçe; Kavuncu, Furkan
    Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre tarım dışı işsizlik oranı Ocak 2019 döneminde 0,6 yüzde puan artarak yüzde 15,5’e ulaşmıştır. Kasım 2018’den beri tarım dişi işsizlik oranındaki artış 1,9 yüzde puandır. Bu artış 15 Temmuz 2016 dönemindeki yüzde 1,5 puanlık artışın da üzerine çıkmasıyla endişelendirici bir boyuta gelmiştir. Ocak 2019 döneminde tüm sektörlerde istihdam kayıpları gözlenmektedir. Kasım 2018’den Ocak 2019’a, son üç dönemdeki istihdam kayıpları sanayide 300 bin hizmetlerde ise 150 bine ulaşmıştır. İnşaat sektöründe ise istihdam kayıpları Şubat 2018’den bu yana 520 bine ulaşmıştır. Tarım dışı işgücünün son iki dönemde olduğu gibi bu dönemde de azalmış olmasına rağmen tarım dışında işsiz sayısı 4 milyon 193 bine yükselmiştir.
  • Item
    Üç çocuktan biri şiddetli maddi yoksunluk içinde büyüyor
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-04-22) Uysal, Gökçe; Genç, Yazgı
    Avrupa Birliği’nin yoksunluk tanımına göre 2017 yılında Türkiye’de yaklaşık her üç çocuktan biri, başka bir deyişle 7 milyon bin 6 çocuk şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşamaktadır. 2016 yılından 2017 yılına Güney Doğu Anadolu ve Batı Anadolu Bölgesindeki çocukların yoksunluk oranlarında artışlar göze çarparken diğer bölgelerde yoksun çocuk oranlarının azaldığı görülmektedir. Güney Doğu Anadolu Bölgesindeki artışların büyük oranda beklenmeyen harcamaları karşılayamamaktan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu bölgede yaşayan çocukların yüzde 61,3’ü beklenmeyen harcamaların karşılanamadığı hanelerde yaşamaktadır. Diğer taraftan, Akdeniz ve Batı Karadeniz Bölgelerinde çocukların yoksunluk oranlarındaki iyileşmeler dikkat çekicidir. Bu bölgelerde nerdeyse her kalem yoksunluk oranlarının iyileşmesine katkı sağlamıştır. Özellikle ısınma ihtiyacının, beslenme ihtiyacının ve beklenmeyen harcamaların karşılanmasında yaşanan iyileşmeler bu bölgelerde yoksun çocuk oranlarının azalmasındaki en önemli etkenlerdir. Şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşayan çocukların oranlarında 10 bölgede yaşanan iyileşmeye paralel olarak Türkiye’de şiddetli maddi yoksunluk içerisinde yaşayan çocukların oranı azalmış fakat Türkiye tüm Avrupa Birliği ülkelerinin gerisinde kalmaya devam etmiştir.
  • Item
    Ekonomik küçülme sürüyor
    (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, 2019-04-30) Bakış, Ozan; Acar, Uğurcan