Yüksek Lisans & Doktora

Permanent URI for this communityhttp://acikerisim.bau.edu.tr:4000/handle/123456789/11

Browse

Search Results

Now showing 1 - 2 of 2
  • Item
    Ulaştırma yatırım projeleri için kontol listeleri ve değerlendirme matrislerinin oluşturulması üzerine bir deneme
    (Bahçeşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-04) Altun, Damla Şahin; Turgut, Sırma R.
    Endüstri devrimiyle hızlı bir kalkınma dönemine giren ülkeler hammadde ihtiyacını karşılama, ürünü pazara ulaştırma ve tüketiciyle buluşturma aşamasında sahip oldukları karayolu ulaşım ağlarını da genişletmeye önem vermişlerdir. Artan nüfus ve gelişen teknoloji ile birlikte giderek artan yatırımlar çeşitli ekolojik sorunlarını da beraberinde getirmiştir. "Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu", Nisan 1987 tarihinde "Ortak Geleceğimiz" adlı raporu yayımlanmıştır. Bu raporda, giderek ağırlaşan çevresel sorunlar karşısında, insanlığın çıkış yolu olarak, çevresel gelişme ile ekonomik kalkınma arasında bir dengenin sağlanması ve gelişmenin "sürdürülebilir" olması gerektiği belirtilmiştir. Artan çevre sorunlarıyla birlikte faaliyetlerin beraberinde getirebileceği risklerin bilinmesi de önem kazanmıştır. Risklerin değerlendirilmesiyle ilgili ilk çalışmalar USEPA tarafından 1970’li yıllardan beri çeşitli konular üzerinde yapılmıştır. USEPA risk yönetimi ve süreciyle ilgili yayınlarda bulunmuştur (USEPA, 1989; 1991; 1992; 1994; 1995; 1996 a,b; 1997; 1998 a,b; 2000; 2004). Bu çalışma sonucunda, ulaştırma yatırım projelerinin ekolojiye olan etkilerinin daha net ve kolay algılanmasını sağlayan kontrol listeleri ve değerlendirme matrisleri oluşturulması konusunda bir inceleme yapılmıştır. Bu kontrol listeleri ve matrisleri ÇED-SÇED raporlarının bir parçasını oluşturması gereken ERD çalışmalarında kullanılabilecek ve genel bir çerçeve sunabilecek faydalı araçlardır. Çok boyutlu, disiplinler arası ve oldukça uzun bir süreç olarak kurgulanması gereken bu değerlendirme metotları özellikle büyük yatırım kararları için son derece belirleyici ve önemli bir bakış açısını tanımlayacaktır. Günümüzde de sıkça tartışılan ve "sürdürülebilirlik" kavramı bağlamında giderek önemini arttıran bu konu çeşitli yönleriyle çalışmada ele alınmıştır. Bu bağlamda birinci bölümde; doğal kaynaklarda koruma-kullanma dengesi ile sürdürülebilirlik prensibi kavramları, problemin tanımlanması, analiz edilmesi ve riskin belirlenmesi aşamalarından oluşan ERD, katılımcı ve paydaşlarla birlikte yeni bir yönetim anlayışı sağlayan ekosistem yönetimi ve ulaştırma yatırım projeleri hakkında genel bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde, kontrol listeleri ve değerlendirme matrisleri oluşturma yöntemi ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Etkilerin nasıl sınıflandırıldığı, etkilerin tanımlama ve değerlendirme metotları, önem niteliklerinin tanımlanması, risk değerlendirme matrislerinin neler olduğu, nasıl oluşturulduğu ile kavramsal model oluşturma kavramlarının açıklamaları yapılmıştır. Sonuç ve değerlendirme bölümünde tezin yöntemi doğrultusunda oluşturulmuş Ulaştırma Yatırım Projelerinin (Otoyollar) Ekoloji Üzerine Beklenen Olumsuz Etkileri tablosu ile Ulaştırma Yatırım Projelerinin (Otoyol) İnşaat ve İşletme Aşamalarındaki Faaliyetleri ile Çevresel Faktörlerin Arasındaki İlişki ve Ulaştırma Yatırım Projelerinin (Otoyol) İnşaat ve İşletme Aşamalarındaki Faaliyetlerin Olumsuz Çevresel Etkileri matrisleri sunularak ayrıntılı açıklamaları yapılmıştır.
  • Item
    Taşkın alanlarında planlama : Silivri Boğluca Deresi örneği
    (Bahçeşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-01) Turan, Burcu; Özden, Pelin Pınar
    Taşkın Alanları ekosistemin doğal bir parçası ve kent planlamada doğal bir eşiktir. Ülkemizde taşkın alanları hiçbir şekilde doğal eşik olarak görülmemekte ve çeşitli baskılar ile yapılaşmış alanlara dönüştürülerek kent içinde kaybolmaktadır. Mevcut hukuksal düzenlemelerde ve kuramsal araştırma aşamasında görüldüğü üzere taşkın alan kavramı, sellenme ve taşkın tanımları içerisinde bulanıklaşmakta, bu alanların ekosistem içerisindeki önemi ve işleyişi unutulmaktadır. Hukuksal düzenlemeler taşkın alanları ile ilgili genel bakış açısını ve bu alanların planlamasında hangi aşamada olduğumuzu açıkça göstermektedir. Taşkın alanları, salt taşkın riskli alan olmaktan öte kent ekosistemi içerisinde doğal bir eşik olup taşkın denetimi sağlayan, vadi tabanında kentsel yeşil koridor işlevi gören korunması gerekli hassas alanlardır. Bu nedenle, taşkın alanlarının işlevini öne çıkarmak ve kent ekosistemi içindeki önemini vurgulamak gerekmektedir. Bu doğrultuda İstanbul ve Silivri örnek alanda kentsel gelişim süreci kapsamında taşkın alanlarının nasıl doğal eşik olmaktan çıkarak kent içinde kaybolduğunu, hukuksal düzenlemeler ve planlama etkileşimi ile dönüştüğü/dönüşeceği son durumu ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu bağlamda taşkın alanlarında planlamaya ilişkin ekolojik, planlama ve hukuksal düzenlemeler boyutunda mevcut durum ortaya konmak istenmiştir. Buna göre birinci bölümde, problemin ortaya konması ile amaç, kapsam, yöntem tanımlanarak tez çalışması kapsamında oluşturulan hipoteze ulaşmada cevaplanacak sorular ortaya konmuştur. İkinci bölümde, taşkın alan tanımı, ekosistem içerisindeki önemi ve işlevi üzerinde durulmuştur. Önce taşkın alanları ve taşkın alanları ile ilintili kavramlar incelenmiştir. Daha sonra bu tanımlar doğrultusunda ekosistem içerisinde nasıl bir işlev gösterdiği incelenmiştir. Üçüncü bölümde, bu alanların planlamaya ne şekilde girdi verdiği, taşkın koruma yöntemleri doğrultusunda oluşturulan arazi kullanım planlaması ve örnekler üzerinde planlamada bakış açıları ortaya konmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde, taşkın alanlarının ulusal ve uluslar arası düzeyde hukuksal düzenlemeler boyutunda ele alınışı ve planlama ile ilişkisi değerlendirilmiştir. Beşinci bölümde ise örnek alanda taşkın alanlarının değişiminde etkili olan faktörler tanımlanarak mevcut durum ortaya konmakta olup hukuksal düzenlemeler ve planlama etkileşiminde bu alanların planlanmasında ortaya çıkan çözümsüzlükler hipotez bağlamında ifade edilmiştir. Bölüm içerisinde, öncelikle Silivri genel özelliklerinden bahsedilerek bu alanlar üzerindeki kentleşme baskısı hakkında fikir sahibi olunması istenmiştir. Çalışmanın devamında taşkın alanlarının kent büyüme süreci içinde değişimi ele alınarak bu alanlarda günümüz koşullarının oluşmasındaki etkenler ortaya konmakta olup daha sonra taşkın alanlarının planlama süreci ve kademelerinde incelemesi yapılarak taşkın risklerinin azaltılmasına yönelik planlamada oluşturulan arazi kullanım ilkelerinden bahsedilmiştir. Tanımlanan ilkeler doğrultusunda oluşturulan planlama çalışmasının şehircilik ve hukuki boyutta değerlendirilmesi ile taşkın alanlarında planlama ortaya konmaya çalışılmıştır.